21 Nisan 2016 Perşembe

ATATÜRKÇÜLÜK ÜZERİNE


ATATÜRKÇÜLÜK ÜZERİNE


Osmanlı Devleti’nin gerileme döneminin sonucu olarak yıkılışı hızlanmış ve gelişen dünya sisteminin dışında hasta adam olarak kalmıştır.Dünya devletleri bloklara ayrılırak oluşan yeni sistemdse ayakta kalmak ve söz sahibi olmak için sömürge faaliyetlerini hızlandırmıştır.Bulunduğu coğrafya ve stratejik konumu nedeniyle tüm dünya ülkelerinin dikkatini çeken 

Osmanlı Devleti devletlerin politikalarının önünde engel teşkil etmekteydi.Söz konusu durum halen günümüzde de devam etmektedir.Milliyetçilik akımları ile Osmanlı Devleti’nin kozmopolit yapısı üzerinde etki sağlanmış ve imparatorluktan kopmalar ve fikir ayrımları yaşanmaya başlanmıştır.20.yy a gelindiğinde beklenen savaş başlamış ve birçok cephede mücadele eden imparatorluk ağır kayıplar vermeye başlamıştır.



Türk milleti zorlu günler geçirmekteyken 1915 yılında adını Çanakkale Savaşı’nda duyuran Mustafa Kemal ulusumuzun kurtarıcısı ve umudu olmuştur.Daha idadi yıllarında fikirlerini ve ideallerini sağlam temeller üzerine kuran Mustafa Kemal önündeki tüm engelleri bir gün aşacağından ve bağımsızlık meşalesini yakıp Türk gencinin eline vereceğinden açık bir şekilde emindi.Bunu onun konuşmalarından,yaptığı hamlelerden ve yazdıklarından açık bir şekilde anlamaktayız.Türk milletini özüne döndüren ve daha sonra bağımsızlık mücadelesi için milletini arkasına alarak yılmaz bir mücedele azmi ile savaşan ulu önder bağımsızlığımızı bizlere hediye etmiştir.
Ancak asıl mücadele asıl şimdi başlamıştır.Milletini çağdaş medeniyetler seviyesinin en tepesinde  görmeyi hedefleyerek emin adımlarla asla geri dönmeden ilke ve inkılaplarını belirlemiş ve çağdaşlaşma adımlarını birer birer atmaya başlamıştır.Unutmamalıyızki o bu azmini her zaman milletinin gücünden ve yıkılmaz fikirlerinden almıştır. Sarsılmaz fikirler etrafında kurulan yeni bir devletin her açıdan ve alandan gelişmesi gerekmekteydi.İlk olarak eğitim gelişmeli ve ülkenin savaşta kaybedilen eğitimli ve çağdaş insanlarının yerleri hızlı bir şekilde doldurulmalıydı.Atılan bu yenilikçi adımlar ve uygulanan inkılaplar ile Tükiye Cumhuriyeti her alanda hızlı bir gelişme ve istikrar sağlamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk her zaman genç dimaklara önem vermiş ve atılan her adımı gençler üzerinde kurmaya çalışmıştır.Türk gençliği inançlı,azimli ve kararlı olduğu sürece devletin sarsılmayacağına inanmış ve inandırmıştır.Onun bizlere olan güveni Bursa Nutku’nda açık bir şekilde görülmektedir.
O hep bizlere güvenmiştir ve geleceğimizi bize armağan ederek bizlerinde ileriki nesiller için çalışacağından şüphe asla şüphe duymamıştır.Peki ya bizler onun için ve gelecek nesiller için ne yapmaktayız?

Günümüz genci olarak hep bu bilinçle yaşamaya özen gösterdim.Etrafıma baktığımda ise Atatürk ‘ün fikirlerinin ve kendisinin yansıttığı gençlikten çok uzakta olduğumuzu görmekteyim.Bu durum beni derinden etkilemekte ve çok üzmektedir ancak bir o kadarda Atatürkçülük ilkelerine bağlanmama sebep olmaktadır.Atatürkçülük bir diğer adıyla Kemalizm fikir akımı olmanın yanısıra aslında bana göre bir yaşam biçimi ve inanıştır.Tarihimize baktığımızda bu ilkeler sayesinde şaha kalkan bir millet görülmektedir.Beni en çok sarsan ise günümüzde Atatürkçülüğün sadece bir sembolden ibaret olarak görülmesidir.Ben inanıyorumki Türk genci kendi özünü ve geçmişini asla unutmaz ve unutturmaz.Bunun için sihirli bir değneye gerek yoktur.Şimdilerde bir sihirli dokunuş beklenmekte…

                                                                           M.Hasan GÜNGÖR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder